16 Nisan 2013 Salı

Asker Hikayesi-Sorumluluk Benim Karar Verme Herkesin

Vietnam Savaşı’nın en şiddetli günlerinde bir gazeteci, askerlerle röportaj yapmak için ormanın derinliklerine girdi. Savaş koşullarının çetinliği karşısında dehşete kapılan gazeteci, Amerikalı genç piyade yüzbaşısına sordu:“Bu kargaşalık içinde komutayı nasıl sağlıyorsunuz?”
Genç yüzbaşı şöyle cevap verdi:“Bu askerler ormana daldıklarında ne yapacaklarını biliniyorlarsa onlara bunu söylemeyecek kadar uzakta olurum. Benim görevim bunu onlara önceden öğretmektir. Ondan sonra ne yapacakları, karşılaştıkları duruma göre verecekleri kendi kararlarına bağlıdır. Sorumluluk daima bendedir ama karar yetkisi cephedeki herkesindir.”



"Unutmayın, Sisteme karşı gelebilirsiniz, karar yetkisi daima sizdedir."
K.Emre Coşkun - Bükücü Olamayan Adam

30 Mart 2013 Cumartesi

Fuck The System - 2.1 "Yeni Bir Arkadaş"

...ayrıca benimle ilgilenmiyordunuz bende dolaşmaya çıktım.
-Olur mu hiç biz mangalı kuruyorduk pikniğe yardım ediyorduk. dedi Ashelia'nın babası. Bu sırada da küçük John onların kavgasını izliyordu. Seviniyordu çünkü kavga edecek bir babası olduğunu görüyordu. Kızın babası: "Hadi annen merak ediyordur, gidelim. " Ashelia gitmek istemiyordu ama annesinin fazla meraklanmasını da istemiyordu. Sevinçli bir şekilde:
-John'da gelsin bizimle baba kocaman parkta yalnız kalması doğru değil.
-Olmaz o da kendi annesinin ve babasının yanına gider.
John kızgın bir şekilde atılarak:
-Ölmemi mi istiyorsun !
-Hayır öyle bir şey demedim. dedi Ashelia'nın babası
-Annem ve babam trafik kazasında öldüler. Eğer onların yanına gitmemi istiyorsan ölmemi istiyorsundur!
-Gerçekten bilmiyordum. Özür dilerim, bizimle gelebilirsin.
John utandı. "Hayır ben Manny'nin yanında kalmalıyım." Ashelia:
-Kardeşin mi var?
-Evet.
-Hadi çağır o da bizimle gelsin.
Güçlü bir ıslık çaldı John.
-Hav hav!
-İşte geldi koş oğlum!
Ashelia ve babası şaşırdı "Bu kim sokak köpeğini çek kızımın yanından!"
-Hey bahsettiğim kardeşim bu, Manny'den başka kimsem yok. Beni sokaktaki zararlı insanlara karşı koruyor.

DEVAMI YARIN
Bugün (30 Mart 2013, Cumartesi.)

27 Mart 2013 Çarşamba

Yanımda değilsin nasıl mutlu olabilirim?

  Sen diğer bir şehirde,ben ise diğeri. Yanımda değilsin diğer kızlara karşı ilgisiz bir biçimdeyim, davranışlarımdan sorumlu değilim, dertli bir gecede bardan çıkmış sarhoş gibiyim;ne dediğini bilmeyen gerçekleri ister istemez açığa çıkarır şekilde.


  Sahtede olsa bir gülücüğün uğruna tüm malımı verirdim. Azıcık, azıcık sadece biraz umrundaymışın gibi göster be yâr. Gözlerinin mavi denizinde boğuldum; yüzme bilirdim, bilirdim böyle gözler üzerimdeyken bir şekilde başımın çaresine bakmayı. Lâkin senin gözlerin... "Telâşlı bir şekilde annesini arayan bir çocuk" gibi ne yapabileceğimi bilmiyordum veya biliyordum aklıma gelmiyordu yapmam gerekeni.


  Saçlarının güneş sarısında gözlerim kamaşırdı. Kör gibi olurdum, yüzüne bakmak bana haram gibi geliyordu. Ey! Yâr senden vazgeçebileceğim bir şey söyle söv beni! Döv beni. Arkamdan konuş! Nedir bu vazgeçebilmenin yolu. Bende isterim vazgeçmek, kolay değil sevgili. Vazgeçtim diyebilirsin, çevrene inandırabilirsin fakat kendine olmuyor.




-Kasım'ın kalemlerinden.

25 Mart 2013 Pazartesi

Fuck The System- DUYURU !

Arkadaşlar, ailem internet yasası koydu. Sadece haftasonu yazabilirim bu yüzden yazılarımı biraz daha fazla yazacağım ve her hafta yayınlayacağım. Haftadan haftaya. Anlayış için teşekkürler.

21 Mart 2013 Perşembe

Fuck The System -2 "Yeni Bir Arkadaş"

...küçük bir kız gördü John'u. John dondurma yiyen çocukları izlerken, yanına yaklaşan kızı görmedi.
"İsmin ne?" dedi küçük kız:
-Ne yapacaksın?
-Arkadaşım olursun diye düşünmüştüm.
-Pekâlâ ama ilk önce sen söyle.
-Ashelia (Aşelya)
-Sana ismimi söylersem beni kovalamayacağına söz verir misin?
Çoğu zaman biriyle iletişim kururken kovalanır veya kötü sözler yerdi, sebebi sürekli eşya veya yiyecek çalmasıydı belki.
-Neden seni kovalayayım ki?
-Çünkü büyükler hep beni kovalıyor ama ben buna mecburum.
-Neye mecbursun?
-Boş ver.
  Bir hoşlantı vardı içinde John'un, sanki aşktı bu. Acı ve sevgiyi bir arada tutan bu duygu... Evet aşk. Küçük kız ısrarla tekrar sorar:
-İsmini söyle hadi! Merâk etme seni kovalamayacağıma söz veriyorum.
-John.
-John ne güzel bir isim. Devamı var mı?
-John McCarty.
Merakını saklıyamadı. Daha doğrusu doğuştan gelen bu meraklılığı. Her güzelin bir kusuru işte.
"Asheliaaa!!" bağıran küçük kızın babası idi.
"Oh! Tanrı aşkına buldum seni neden bize haber vermedin? Bu yanındaki kötü çocuk kim?"
-O benim arkadaşım. Arkadaşlarıma bir daha kötü deme! Ayrıca benimle ilgilenmiyordunuz bende dolaşmaya çıktım.

Devamı 2 gün sonra...

19 Mart 2013 Salı

Fuck The System -1 "New Jersey'deki Küçük Devrimci"

Tarih: 27-06-1994

Yer amerika, New Jersey.

  Küçük çocuk John, parkta sokak arkadaşı Manny ile oyun oynuyordu. Tüm çocuklar ailesiyle parkta piknik yapar veya oyun oynarken kendisi bir ayağı sakat köpeği Manny'i doyurmak için ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Daha 14 yaşında bu onun için büyük bir yük, ailesinin trafik kazada ölmesi şokunu yeni atlatmıştı yaklaşık 4 yıl önce kaybetmişti ailesini. O zamanlar orta gelirli bir ev bir araba; normal bir aile nasıl ise aynı şekilde onlarda öyleydi.
  Trafik kazasında 4 canlı vardı araçta; annesi, babası, kendisi ve 3 aylık Manny. Aniden çıkan bir yük tırı sebep oldu geleceğin devrimcisinin ailesini kaybetmesine.
  John McCarty küçük boylu büyük dertli adamımızın ismi. "Dondurma soğuk soğuk dondurma. Serinletir dondurma. " Bu ses de neyin nesiydi? Dondurma arabası tabii ki. Alışmıştı küçük John, diğer çocukları izlemeye. Ailesi ile büyümediği için arkadaş edinememişti, dondurma yiyen çocukları seyretmek hobileri arasındaydı. Bir gün kendisi de dondurma yiyecekti, belki de sadece inancıydı bu.
  -Bak Manny sana benzeyen bir köpek daha var!
  - Hav hav!
  -Biliyorum sen daha güzelsin.
Deyip sarıldı tekdostu Manny'e.

DEVAMI 2 GÜN SONRA YORUMLARINIZI EKSİTMEYİN :)

16 Mart 2013 Cumartesi

Ne durumdayız?

Merhaba ilk yayınım iyice düşünerek yazıyorum, yorumlarınızı bekliyorum.

  Bence ergenliğin baharındayız, çocukluğumuz ve olgunluğumuz arasında ne yapacağımızı bilemeyenleriz bi karar vermek zorundayız.

   Farkında olmadan da karar veriyoruz nasıl mı? Hareketlerimizle. Şimdilik herkes birine sevgi veya hayranlık duyabilir, lakîn bu kalıcı değildir. Gelecekte "ben neymiştim ya" diye küçük bir pişmanlık veya mizah olacak.

  Bence olgunluk dönemindeyken hareketlerimize dikkat edelim. Bu karar söz ile değil icra ile verilir.


VE ARKADAŞLAR KONU İLE İLGİLİ DEĞİL AMA ŞU SÖZÜ ASLA UNUTMAYIN.

Dış güzellik asla iç çirkinliği kapatamaz.

Kasım'ın kalemlerinden.